DİN VE AHLAK İLİŞKİSİ
Din
Din kavramının tanımı, varlık kavramına benzer bir
zorluk içerir. Bütün dinleri kapsayıcı bir tanım yapmak neredeyse imkansızdır.
Çünkü her yaptığınız tanıma aykırı bir örnek mevcuttur.
Tanrı kavramı olmayan dinler bile vardır ve bu durum
dinin tanımı zorlaştırmaktadır. Bu yüzden bazı düşünürler dini tarif etmek
yerine onu karakterize eden özellikleri kullanmayı tercih etmektedirler.Din
tanımı içerisinde Tanrı kavramının, irade sahibi bir insanın ve insan ile
Tanrı/kutsal arasında bir tür ilişkinin varlığından söz edebiliriz.
Ahlak
Ahlak, ‘hulk’ kökünden türemiştir ve yaratma
anlamına gelen halk ile aynı kökten olması ahlakın insanın varlığının önemli
bir yönüne işaret ettiğini gösterir niteliktedir. Ahlak ile örf, adet, uylaşım,
gelenek ve töre biri diğerinin yerine geçecek şekilde sık sık kullanılmaktadır,
fakat çağrışımları aynı değildir.
Din ve ahlak arasında kurulacak ilişkinin mahiyeti
her iki kavrama yüklenen anlamlarla doğrudan ilişkilidir. Bununla birlikte;
özdeşlik, uyumluluk, bağımsızlık, kısmi uyumsuzluk ve dışlayıcılık şeklinde beş
ilişki şekli üzerinde durulabilir.
Özdeşlik: Bu ilişki türünde din ve ahlak karşılıklı
birbirlerinden türetilebilirler. Bu anlayış, ‘din ahlaktır’, ‘ahlak dindir’
şeklinde ifade edilir.
Uyumluluk: Bu yaklaşıma göre din ve ahlak birbiriyle uyumludur
ama aralarında özdeşlik ilişkisi yoktur. Bu ilişki türünde ya ahlak dinden ya
da din ahlaktan türetilebilir.
Bağımsızlık: Bu ilişki türünde din ve ahlak birbiriyle uyumludur ama birbirlerinden türetilemezler. Müstakil ama uyumlu alanlar olarak değerlendirilirler.
Kısmi Uyumsuzluk: Din ve ahlak arasında bütünüyle olmasa bile bir dereceye kadar uyumsuzluk ve çatışma vardır. Dini ifadelerin ancak bazıları ahlaki ifadelerle uyuşur niteliktedir, diğerleri de uyuşmaz.
Dışlayıcılık: İki disiplin arasında uyumsuzluk söz konusu değildir, birbirlerini yok sayarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder