ELEŞTİREL DÜŞÜNME
Eleştirel düşünmenin üç zorunlu
unsuru vardır:
1. Eleştirel düşünme becerileri
2. Eleştirel düşünme tutum ve eğilimleri
3. Eleştirel düşünme pratiği ve alışkanlığı
Eleştirel
Düşünmenin ve Öğretiminin Önemi
İnsanlar doğal olarak, düşünen varlıklardır, fakat bu
onları doğal olarak iyi düşünen kişiler yapmaz. Düşünmekle iyi düşünmek
arasındaki fark; yürümekle dans etmek arasındaki farka benzer. Birisi doğal
olarak öğrenilirken, diğeri ise otomatik olarak ortaya çıkmaz, belli bir çabayı
gerektirir. Düşünme, Aristoteles’in işaret ettiği gibi, insan olmak bakımından
bizi biz yapan en temel asli özelliğimiz olduğuna göre, teorik açıdan,
kendimizi gerçekleştirmek adına, ona özen göstermemiz, düşünmenin sadece
niceliğini artırmaya değil aynı zamanda niteliğini de geliştirmeye, düşünme
süreçlerimizde yanlıştan kaçınmaya ve dosdoğru düşünmeye karşı duyarlı olmamız
gerekir. Bu ise ancak düşünme üzerine düşünmekle, bir üst düşünme ile mümkün
olabilir. Eleştirel düşünme, düşünme üzerine düşünmemizi sağlayan bir ‘‘üst düşünme
becerisi’’ olarak, bize böyle bir imkan sağlar. Bununla birlikte eleştirel
düşünme sadece insanın kendisini gerçekleştirmesine yardımcı olmaz. Eleştirel
düşünme, aynı zamanda, hem sağlıklı birey hem de sağlıklı toplum bakımından
pratik bir gerçekliktir de.
Eleştirel düşünme insan düşüncesi
üzerindeki manipülasyonları önleyen zihinsel bir hijyen işlevi görür. O,
herkesin propagandaları tanıyabilmesine, her şeye kanmamasına, öne sürülen
iddiaların ve argümanların altındaki ifade edilmemiş, üstü örtük varsayımları
analiz etmesine, bir malumatın kaynağının güvenilirliğini değerlendirmesine,
bir problem veya karar üzerinde mümkün olan en iyi şekilde düşünebilmesine
yardımcı olur. Eleştirel düşünme, özellikle günümüzde, bireysel ve toplumsal
olarak güçlü olmanın zorunlu koşuludur. Eleştirel düşünme, hızla değişen dünya
ve bilgi akışına uyum sağlamamızı temin eder ve sorularımıza verilen farklı
yanıtlar arasında ne yapacağımızı bilmeden kararsız kalmamızı önler.
Eleştirel düşünme, başarısız sosyal
kurumların yeniden yapılandırılmasını temin eder. Bunu yaparken de araçsal
rasyonelliğin ötesine gider. Eleştirel düşünme, sağlıklı bir toplum için
gerekli olanın makuliyet olduğuna işaret eder ve ‘‘makul’’ insanlar, makul
yurttaşlar, makul ebeveynler, makul idareciler yetişmesine yardımcı olur.
Eleştirel düşünme, düşünmeyi evrensel akıl ilkelerine itaat etmesi olarak gören
Kantçı rasyonellikten ziyade, tam ehliyetli bir araştırmaya önem veren
Aristoteles, J. Locke ve J. Dewey’in rasyonellik anlayışına benzer. Eleştirel
düşünme, demokrasi ve hoşgörünün inşası ve sürdürülmesine önemli katkı sağlar.
Çünkü demokrasi de, hoşgörü de, eleştirel düşünebilen makul yurttaşlardan
oluşan bir toplumda tam olarak gerçekleşebilir.
Eleştirel
Düşünmenin Tanımı, Özellikleri ve Temel Unsurları
Eleştirel düşünme Platon’a kadar
götürüldüğünde, hem Antik felsefede hem de İslam felsefesinde entelektüel
erdemlerin başında gelen ve felsefenin ‘‘sophia’’ değil ama ‘‘philo-sophia’’
olarak tanımlanmasına yol açan bilgelik erdeminden başka bir şey değildir.
Antiklerin bilge, modernlerin ise eleştirel düşünür dedikleri insanlar, bilgi
ve deneyimle desteklenmiş, akla dayanan ve pratiğe dökülebilen, sağlam yargılarda
bulunan insanlardır.
Tanım Sorunu
Bugün eleştirel düşünme yazını içinde her disiplin
ve araştırmacı, kendi ilgi alanını merkeze aldığından hem birbirinden farklı
birçok eleştirel düşünme tanımı ortaya çıkmakta hem de bu tanımların çoğu
indirgemeci tanımlar olmaktadır. Bu tanımlar, eleştirel düşünmeyi bazen
yaratıcı düşünmeyle, bazen yöntemli düşünmeyle, bazen rasyonel düşünmeyle,
bazen mantıklı düşünmeyle, bazen yargıda bulunmayla, bazen de problem çözmeyle
özdeş görme hatasına düşmektedirler.
Eleştirel düşünme elbette aktif
öğrenmeye dayalı, çoklu zekayı kullanan, yöntemli, mantıklı, rasyonel, problem
çözen ve yaratıcı bir düşünmedir. Fakat o, tek başına bunlardan birisine
indirgenemez. İndirgemeci olmayan ve kapsayıcı bir eleştirel düşünme tanımı
verebilmek için ilk bakılacak yer, John Dewey’in ‘‘derinlemesine düşünme’’
kavramıdır.
John Dewey ve Derinlemesine Düşünme
Düşünmeyi şeylerin doğrudan duyular vasıtasıyla
değil ama dolaylı olarak akıl vasıtasıyla bilincine vardığı bir farkındalık
olarak tanımlayan Dewey’e göre, derinlemesine düşünme, bu farkındalığın en üst
düzeyde gerçekleştiği bir düşünmedir. Dewey, derinlemesine düşünmeyi, hem
imgelerin, fikirlerin ve kavramların zihinde, aralarında mantıksal bir bağlantı
ve düzenli bir ardıllık olmadan uçuştuğu rastgele düşünmeden, hem mantıksal
bağlantılar ve düzenli ardıllıklar içermesine karşın gerçek olgulara değil de
sadece hayallere dayalı olarak sürdürülen kurgusal düşünmeden, hem de kanıta
dayanmadan otoriteye, geleneğe ve alışkanlığa göre gerçekleştirilen taklidi
düşünmeden ayırır.
Dewey’e göre derinlemesine düşünme, adı geçen bu
diğer düşünmelerden, bir inancın, görüşün, veya iddianın içeriğine, oluşma
koşullarına ve sonuçlarına dikkat eden bilinçli bir araştırmanın sonucu olması
bakımından ayrılmaktadır. Dewey derinlemesine düşünmeyi, bir inancın veya
bilginin bu inancı ya da bilgiyi destekleyen kanıtlar ve ortaya koyduğu
sonuçlar ışığında aktif, dikkatli ve sürekli bir gözden geçirmeye, değerlendirmeye
tabi tutulduğu bir düşünme olarak tanımlar.
Eleştirel
Düşünmenin Özellikleri
1.
İlk olarak
Dewey, eleştirel düşünmeyi aktif bir düşünme süreci olarak tanımlamakla, onu,
fikirlerimizi ve malumatlarımızı başkalarından edindiğimiz pasif bir düşünme
sürecinin karşısına konuşlandırmaktadır.
2.
Dewey, eleştirel
düşünmeyi, dikkatli bir değerlendirme olarak nitelemekle, onu herhangi bir
konuda bir sonuca varırken etraflıca düşünmeden zihinde sıçramalar yapan ve ani
kararlar veren alelade düşünmenin zıttı olarak ortaya koyar.
3.
Eleştirel
düşünme kanıtlarının ve sonucunun farkında olan bir düşünmedir. Sahip olduğumuz
fikirlerin hem kanıt hem de sebeplerini bilmek, entelektüel katılıktan
kurtulmamıza, alternatifler arasında seçim yapmamıza, entelektüel özgürlüğe
kapı açar. Sonuçlarını bilmek ise, anlamlarını yani hem bizim pratiğimiz
üstündeki hem de dünya üzerindeki etkilerini bilmemize olanak sağlar.
4.
Sadece düşünülen
konuyu değil düşünme sürecinin kendisini yani düşünmenin yöntemini,
varsayımlarını, süreçlerini, bakış açılarını devamlı olarak değerlendirmeye
açık tutan bir düşünmedir.
5.
Eleştirel düşünme
doğrusal ve kapalı düşünmenin tersine, dönüşlü, değişmeye ve kendi kendini
düzeltmeye açık bir düşünmedir.
6.
Eleştirel
düşünme kontrollü bir düşünmedir.
NOT: Dewey’in dışında başka özelliklere de vurgu
yapanlar olmuştur. Richard Paul ‘‘doğru olmayan düşünme biçimlerini tanıma’’,
Robert Ennis ‘‘karar verme ya da yargıda bulunmaya yardımcı olma’’, Sternberg,
Ritchart ve Perkins ‘‘problem çözme’’, Edward Glaser de ‘‘eleştirel düşünme
tutum ve eğilimlerini benimseme’’ diye tanımlamıştır.
Eleştirel Düşünme Ne Değildir?
· Eleştirel düşünme yalnızca hata ya da kusur bulma
niyetiyle gerçekleştirilen negatif bir düşünme değildir.
· Hoşlanmadığı bir sonucu destekleyecek kanıtları göz
ardı eden bir düşünme, hiçbir şekilde eleştirel bir düşünme olarak nitelenemez.
· Eleştirel düşünme, negatif bir düşünme olmadığı
gibi, insanları aynı şekilde düşünmeye sevk eden standart bir düşünme de
değildir. Eleştirel düşünme, duyguları ortadan kaldırıp onların yerine geçmeye
çalışmaz. Sadece duygulardan hareketle acele ve rastgele kararlar verilmesini
engeller.
· Eleştirel düşünme ne benin ya da herhangi bir
toplumun benimsediği görüşleri savunma amacı güden benmerkezci (egocentrism)
veya toplummerkezci (sociosentrism) bir düşünme ve bir inanç olmadığı gibi,
mantıksal pozitivist varsayımlardan hareketle doğa bilimsel araştırma alanının
kapsamına girmeyen bir şeyin hiçbir anlamı bulunamayacağını öne süren bir
bilimcilik de (scientism) değildir.
Kapsamlı Bir
Eleştirel Düşünme Tanımı
Eleştirel
Düşünme: Herhangi bir konu, olgu
ve fikir üzerinde açıklık-seçiklik, tutarlılık, mantıklılık, şüphecilik ve
doğru akıl yürütme gibi bazı ölçüt ve yöntemleri esas alarak; doğru olmayan
düşünme biçimlerini tanıyan, kanıtlara ve sonuçlara önem veren araştırma
temelli, daha derin bir düşünme eğilimi, tutumu ve becerisi sergileyen, sadece
herhangi bir sonuca değil, tutarlı, makul sonuçlara ve yargılara ulaşmayı
amaçlayan, hem problem çözme hem de problem görme kapasitesi sayesinde kendi
düşünme sürecini sürekli denetim altında tutarak değişmeye ve kendi kendini
düzeltmeye açık olan bir düşünmedir.
Eleştirel Düşünmenin Temel
Unsurları
Bu tanımda Russell’ın akıllıca
düşünmede gerekli olduğuna inandığı üç unsur ön plana çıkmaktadır: Bilgi,
beceri ve tutum. Eleştirel bir düşünür olmak için gerekenler: Eleştirel düşünme
becerilerini bilme ve kullanma, eleştirel düşünmeyi engelleyen şeyleri tanıma
ve bunlardan kaçınma, eleştirel bir düşünür olma tutumunu benimseme.
Temel Eleştirel Düşünme Becerileri
Glaser’in eleştirel düşünme becerileri listesinde
şunlar vardır:
1. Problemleri tanıma
2.
Problemlerin
çözümü için uygun araçlar bulma
3. Problemlerle ilgili malumatlar toplama
4. İfade edilmemiş varsayımları ve değerleri tanıma
5. Eldeki verileri yorumlama
6. Dili doğru, açık ve net bir şekilde kavrama ve
kullanma
7. Kanıtları ve delilleri değerlendirme
8. Önermeler arasındaki mantıksal ilişkileri tanıma
9. Sağlam
sonuçlara ve genellemelere ulaşabilme
10. Ulaşılan genelleme ve sonuçları sınama
11. Mevcut görüş ve inançları, eldeki tecrübe temelinde
yeniden inşa edebilme.
Eleştirel
Düşünme Eğilimine Sahip Olma
Eleştirel bir düşünürün olmazsa olmaz zorunlu
özelliği, eleştirel bir düşünür olma istekliliği, eğilimi ve tutumudur.
Eleştirel düşünme yazınında, insanların yaptıkları ve yapabilecekleri
arasındaki bu ayrıma, performans ve yeterlilik ayrımı denir. Eleştirel düşünme
tutumu geliştirme, en az eleştirel düşünme becerileri geliştirmek kadar
önemlidir. Plan yapmaya isteklilik, esneklik, sebatkarlık, kendi kendini
düzeltmeye hazır olmak, uzlaşımcılık, alçakgönüllülük, bağımsız düşünme, açık
zihinlilik, sağlıklı bir şüphecilik gibi tutumlar önemli eleştirel düşünme
tutumlarıdır.
Eleştirel Düşünme Öğretimi
Eleştirel düşünme öğretimi şu varsayımlara dayanır:
1.
Bilinmesi ve
öğretilmesi mümkün düşünme becerileri vardır.
2.
Bu beceriler
öğrenilir ve uygulanırsa, öğrenciler daha etkili düşüneceklerdir.
İyi bir eleştirel düşünür olmanın
zorunlu koşullarından biri de pratik yapmaktır. İyi düşünme, bilgi ve tutuma
olduğu kadar alışkanlığa da dayalı bir düşünmedir. İyi bir eleştirel düşünme
öğrenim ve öğretimi için, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif katılımını esas
alan öğrenci merkezli bir eğitim gereklidir.
Öğrenci
merkezli eleştirel düşünmeye dayalı eğitim ile geleneksel eğitim pratiği
arasında farklar vardır. Bu farklar şunlardır:
1.
Geleneksel
eğitimde eğitim, bilginin bilenlerden bilmeyenlere aktarılmasıyken, öğrenci
merkezli eleştirel düşünme de ise amacı sağlam bir anlayış ve iyi yargılara
ulaşmak olan öğrenmenin sonucudur.
2.
Geleneksel
eğitimde bilgi net, standart ve farklı disiplinlere dağılmışken, öğrenci merkezli
eleştirel düşünmede ise öğrenciyi öğrenimde aktif olmaya zorlayan bir bilgidir.
3.
Geleneksel
eğitimde öğretmenlik otoriter ve yanılmazlığı temsil eden bir role sahipken,
öğrenci merkezli eleştirel düşünmede öğrenciye insiyatif alma fırsatı verecek
şekilde eleştiriye açık ve yanılabilirci bir konumdadır.
4.
Geleneksel
eğitimde eğitimli zihin, iyi hafızası olan bir zihinken, öğrenci merkezli
eleştirel düşünmede hem araştırılan ve öğrenilen konular arasında hem de her
konunun kendi içinde var olan bağıntıları keşfeden bir zihindir.
Eleştirel
Düşünme Öğretimindeki Bazı Yanılgılar
1.
Öğrenmeyi
öğretmenin, eleştirel düşünmeyi öğretmekle aynı şey olduğunu düşünme yanılgısı.
2.
Öğrencileri ‘‘daha
fazla düşünmeye’’ sevk etmenin eleştirel düşünmeyi öğretmek olduğunu düşünme
yanılgısı.
3.
Eleştirel
düşünmenin ne olduğunu öğretmenin, eleştirel düşünmeyi öğretmekle aynı olduğunu
sanma yanılgısı.
4.
Sadece öğretmen
tarafından örneklenen eleştirel düşünmenin zorunlu olarak eleştirel düşünme
öğrenimiyle sonuçlanacağını umma yanılgısı.
5.
Belli bir derste
ve sınıfta eleştirel düşünme becerilerinin ve pratiğinin öğretilmiş olmasının,
otomatik olarak eleştirel düşünmenin öğrencinin yaşamında işlevsel hale
geleceğini düşünme yanılgısı.
6.
Mantıksal
düşünme öğretiminin eleştirel düşünme öğretimiyle aynı olduğunu sanma
yanılgısı.
Çözüm Önerileri
1.
Eğitim
programları içinde, eleştirel düşünmenin nasıl yapılacağına açıklık getiren
genel bir eleştirel düşünme becerileri dersine yer verilmelidir.
2.
Bu genel derste
bilgi olarak öğrenilen düşünme becerilerinin, öğrencilerin kısmi alıştırmalar ve
pratik yapmalarına imkan verecek uygulama ders ve etkinlikleriyle takviye
edilmesidir.
3.
Üçüncü adım, her
dersin kendi sınırları çerçevesinde müfredatın ve ders kitaplarının eleştirel
düşünmeyi mümkün kılacak şekilde hazırlanmasıdır.
4.
Sonuncu adım ise,
öğretmenlerin de eleştirel düşünme öğretimi için egzersiz yapmalarıdır.
Eleştirel
Düşünmenin Önündeki Engeller
Eleştirel düşünebilmenin önündeki olumsuzlukların
farkında olmak ve en az eleştirel düşünmenin olumlu özelliklerinin farkında
olmak kadar önemlidir. Gerek kişisel gelişimimiz gerekse de eğitim
programlarımızın kalitesini yükseltmek adına eleştirel düşünmeye engel teşkil
eden hususlar üzerinde farkındalık oluşturmak son derece önemlidir.
İyi düşünme ya da derinlemesine düşünme diğer düşünmelerden
(rastgele düşünme, kurgusal düşünme, otorite ve alışkanlığa göre düşünme,
taklidi düşünme) bir kanaatin, görüşün veya iddianın içeriğine, kanıtlarına,
oluşma koşullarına ve sonuçlarına dikkat eden bilinçli bir araştırmanın sonucu
olmasıyla ayrılır.
John Locke’a göre doğru düşünemeyen insanlar 3 gruba
ayrılır: Bunlardan ilk sınıf ‘‘başkalarına bağımlı olan insanlar’’, ikinci
sınıf başkalarının değil ama ‘‘tutkularının esiri olan insanlar’’ iken, üçüncü
sınıf ise ‘‘deneyimleri ile sınırlanmış insanlar’’dır.
Eleştirel düşünememenin sebepleri şunlardır:
1.
Ben-merkezcilik
2.
Eleştiri ile
kastedilen şeyi yanlış anlamak (Eleştiri sözcüğünün olumsuz bir tutum
çağrıştırması)
3.
Akıl yürütme
yeteneğine aşırı güven duyma (En iyi düşüncelere ve inançlara sahip olduğumuz
yanılgısı)
4.
Uzmanları ve
otoriteleri eleştirmeye karşı gönülsüzlük
5.
Duygusal
kısıtlamalar (Doğru diye kabul etmeye hazır olduğunuz bir teorinin kendinizi
sıkı sıkıya bağlı hissettiğiniz politik, dinsel, ideolojik kanaatlerle
çeliştiğini duymanın verdiği rahatsızlık. Ayrıca aşırı kızgın birisi nadiren
rasyonel bir düşünme ortaya koyabilir.)
6.
Toplum-merkezcilik
ya da grup-merkezcilik (Ben ve toplum arasındaki mesafeyi yok etmek eleştirel
düşünmeyi zorlaştırır.)
7.
Abartılı
şüphecilik (Aşırı şüphecilik kendi içinde çelişiktir. Zira eğer hakikat diye bir
şey yoksa şüphecinin kendi iddiası da doğru değildir.)
8.
Bilinemezcilik
(Agnostisizm) varsayımı (Bilinemezci, şüpheciden farklı olarak, hakikatin
varlığını ya da onun ulaşılabilir olduğunu inkar etmez. Sadece belli bir konuda
yargıda bulunmak için yeterli bilgiye sahip olmadığını ileri sürer.)
9.
Kötümserlik ve
naif iyimserlik (Kötümser kişi de naif iyimser kişi de yargılarında önyargılı
davranırlar.)
10.Dürüst
ol(a)mamak (Dürüstlük hem eleştirel bir tartışmaya katılabilmenin hem de iyi
bir eleştirel düşünür olabilmenin olmazsa olmazıdır.)
Sentetik olumsal bir iddianın yanlışlanmasına engel
olmak için onu analitik ve zorunlu olarak doğru bir önermeye çevirmek de
entelektüel dürüstlükten uzak bir tutumdur.
Eleştirel ve iyi düşünebilen biri olmak için belli
aşamalardan geçilmesi gerekir:
· İlk aşamada kişi, düşünmesinde problemler olduğunun
farkında değildir. Sadece iyi düşünmenin gerekliliğini anlamıştır.
· İkinci aşama problemlerin farkına varıldığı bir yer
olduğundan ona farkındalık aşaması diyebiliriz.
· Üçüncü aşama ise kişinin düşünmesini daha iyi
kılmaya çalıştığı fakat düzenli pratikler yapmadığı başlangıç düzeyidir.
· Kişi pratiğin gerekliliğini kavrar ve düzenli
uygulamaya başlarsa, pratik yapan düşünür aşaması olan dördüncü aşamaya geçer.
· Kişi pratik arttıkça beşinci aşamada, iyi düşünmede
ileri düzeye çıkar.
· Son aşama ise, kişinin engelleri aştığı, eleştirel
düşünme becerilerini doğal bir biçimde, zorlanmadan kullanmaya başladığı ve
mükemmel bir eleştirel düşünür olduğu aşamadır.